Sunday, October 28, 2007

Sessizlikten bir ses

Türkiyenin bu pencereden bakabilen, şovenizmle kör olmamış insanlara ne çok ihtiyacı var...
kaynak: www.gencsiviller. net

Vıdı vıdı vıdı vıdı..
Bunca sözü nereden buluyorsunuz?
ne kadar çok şey istiyorsunuz
ne kadar çok şey biliyorsunuz
mezar taşlarından, kitabelerden çok
Ayıp, ayıp!
Tanrı konuşmak için
sizin susmanızı bekliyor. (Cahit Koytak)

Sessizce yasımızı tutamadan, sessizce dualarımızı edemeden siyasi sloganlarınız, intikam isteyen çığlıklarınız, düşmanlığı artıracak ölçüsüz tepkilerinizle yine hamasetin, siyasetin dibine vurdunuz!
Yas tutmayı, vakur durmayı, itidali elden bırakmamayı, sağduyulu davranmayı yine beceremediniz!
Size inanmıyoruz!
Onları gerçekten sevseydiniz, hamaset dolu cümleleriniz samimi olsaydı önce 19 yaşında gençlerin 3 aylık eğitimlerle çatışmalara gönderilmelerine isyan ederdiniz
Onları gerçekten düşünseydiniz, onları hayatlarına gerçekten kıymet verseydiniz bütçeden aslan payını alan silahlı kuvvetlerin bir ay içinde bu kadar büyük kayıplar vermesini sorgular, bu kayıplar için üzerlerine vazife olmayan her konuda açıklama yapan askeri yetkililerden acılı aileler adına hesap sorma cesaretini gösterirdiniz!
Onlar umurunuzda olsaydı, sekiz askerin nasıl olupda kaçıralabildiğini, o askerlerin akıbetleri hakkında yapılan çelişkili açıklamaları, siyasi konularda geceyarısı açıklama yapan askeri yetkililerin saatlerce kamuoyundan bu gerçeği saklamalarını eleştirilebilir, havanda su dövmek yerine sorumluları istifaya çağırma basiretini gösterebilirdiniz!
Daha birkaç ay öncesine kadar göbeğini kaşıyan adamlar diyerek aşağılanan insanların çocuklarına sahiden kıymet verseydiniz, gencecik ölümleri yaşlanmış siyasetlerinize hayat vermek için kullanmaz, onları ölümleri üzerinden siyaseten yaşadığınız yenilginin rövanşını alma peşine düşmezdiniz!
Onların gerçekten "öldü denilmemesi gereken şehitler" olduğuna inansaydınız, Hrant Dink'i öldüren çapulcu katillerle birlikte adlarını anarak aziz hatıralarını rahatsız etmezdiniz.
Onların annelerinin acılarını gerçekten yüreğinizde hissetseydiniz, sınır ötesi operasyon, savaş naraları atarak başka annelerin acıları üzerinden bedeller ödeme yeminleri etmezdiniz.
Gerçekten vatanınızı sevseydiniz, evinize bayrak asarak, sokaklarda taşkınlıklar yaparak, ileri geri konuşarak toplumsal barışımızın köküne kibrit suyu dökmezdiniz!
Gerçekten Türkiyenin menfaatlerini düşünseydiniz, Irak bataklığına bizi çekmeye çalışanların apaçık tahriklerine gelmezdiniz!
Gerçekleri merak etseydiniz, sahiden Türkiye için en iyisini isteseydiniz sivil anayasa tartışılırken, Mecliste barış rüzgarları eserken, sivil siyaset güçlenirken şiddetin neden yeniden yükseldiği sorusuna sahici yanıtlar arardınız!
Gerçekten barış ve çözüm isteseydiniz, iktidarlarını şiddetin ve çatışmaların devam etmesi üzerine kuranların siyasetlerine alet olmazdınız.!
Üzerlerinde asker kostümleri olan gencecik siviller öldü yine. Daha hayata tam başlayamadan.
Şimdi Susun! Yasımızı tutalım!

Friday, April 20, 2007

Tayyip fıkrası

Adamin biri bara girer ve kendisine bir icki soyler. Barmen bir robottur. Adama mukemmel hazirlanmis bir
kokteyli cabucak servis yaparken sorar:
"IQ'un kac?"
Adam "150" diye cevaplar..
Robot adamin IQ seviyesine gore sohbete baslar, uzun uzun Quantum
fizigi, kuresel isinma, biyoteknoloji, ekonomi, insanligin
seksuel
gelisimi uzerine konusur..

Adam robotun bilgisinden etkilenerek kendi kendine "Bu
gercekten inanilmaz" diye
dusunur ve robotu denemeye karar verir. Bardan kalkar,
tekrar
kapidan girer bara gelir ve yeni bir icki soyler. Robot
yine
mukemmel hazirladigi ickiyi cabucak servis yapar ve
sorar:
"IQ'un Kac?"
Adam "100 civari" diye cevaplar.
Robot bu kez uzun uzun sohbete baslar ama bu kez futbol,
borsa,
arabalar,
raki ve gogusler hakkinda sohbet acar.
Cok
etkilenen adam robotu bir kez daha test etmeye karar
verir
ve tekrar
kalkar. Yeni bir musteri gibi bara yaklasir bir icki
daha soyler.
Robot cabucak servis yaparken sorar:
"IQ'un kac?".

Adam,
"mmm, sanirim 50 civari" der.
Bunun uzerine robot, adama son derece
yavas bir bicimde su cevabi
verir:
- Ya...ni... Yi..ne.. Ta..yy..ip'e oy ve...re...cek...sin...de...se...ne!

Thursday, March 15, 2007

"Vikipedi" 50 000 məqaləni keçdi

Anadolu türkçəsində olan vikipediya bu yaxınlarda 50 000 məqaləni keçib. Türk demişkən darısı azərbaycan vikisinin başına. Bu dəqiqə azərbaycan-viki 5 min qüsür məqalədədir. azərbaycanlılarla türkiyə türklərinin dünyadaki sayısını və internet istifadə edebilmə fürsətlərini diqqətə alsaq bu çox da pis olmayan rəqəmdir azərbaycan üçün. Ancaq ruslar demişkən не количество а качество, belə ki az-vikidə ixtiyari səhifə bağlantısına on dəfə vurulduğunda təxminən 3-4ü avtomatik yaradılmış xronoloji illər məqalələrinə gəlib çıxır ki, bunların çoxu boşdu. Yəni efektif məqalə sayısı əslində 7000dir. Yenə de pis deyil. Azərbaycan vikisi 5-10 qoçaq oğlanın (qızlara ras gəlməmişəm) çiynində yüksəlir. Alqış olsun bu Azərbaycan oğullarına.

az.wikipedia.org

Sunday, February 25, 2007

Şarap

Ben şarabı eskimiş acı acı severim;
En çok da ramazanda cumaları içerim;
Helal üzümünü ezdim doldurdum küpe:
Ne olur, içinceyedek ekşitme Tanrım
Ömer Hayyam

Sunday, January 14, 2007

Quotes

  • Before my birth there was infinite time, and aftermy death, inexhaustible time. I never thought of it before: I'd been living luminously between two eternities of darkness. Orhan Pamuk, My name is red
  • Time moves slowly but passes quickly Alice Walker, the color purple

Tuesday, January 2, 2007

why to buy a better camera?

I am an entry level photographer and own a Canon A60, a point&shoot camera. while it is a great camera with perfect lens and many options to take semi-professional shots; I feel I need a better camera. but why? I seek for more detailed answers to myself to go to spend some thousands of euros on those devices. otherwise it would be just a matter of consu-mania. I found the article very helpful to formulate my questions/answers. http://digital-photography-school.com/blog/should-you-buy-a-dslr-or-point-and-shoot-digital-camera/